10 Mayıs 2010 Pazartesi

Gunaydin Burger House


Gitmedim ve gitmeyecegim.
Basarili olmus bir konsepti yakalamislar, bardagindan buzdolabina Dukkan' i kopyalamislar.
Neden herkes bu kadar kolaya kaciyor? Tuketiciyi bu kadar hadi enayi demeyeyim, saf mi saniyorlar?
Neden gercegi varken cakmasina gideyim?

Miss Pizza - Sishane


Adi gibi mis pizza (kotu espri, farkindayim, artik idare edin)...
Malzemeler kaliteli, citir bir hamur, lezzetli sarkuteriler, iyi servis ve guzel insanlar. Gittigimizde uc ortaktan birisi dukkandaydi, hem de alakasiz bir saatte, demek ki islerine sahip cikiyorlar.
Biraz atistirmalik, bir pizza, bir kac bira ile birlikte yaklasik 50 tl odedik. Son zamanlarda Istanbul' da yedigim en lezzetli pizza idi.
Big Chefs, Vittorio, X ... Sishane' ye bir seyler oluyor...

9 Mayıs 2010 Pazar

Rouge Restaurant - Talimhane

Cumartesi akşamı Milliyet yazarı ve Gusto Dergisi yönetmeni Mehmet Yalçın ve iki ortağının açtığı Rouge' a gittik.

Ilk izlenimim şarabı ön plana oturtup, yemeği şarabın etrafına saran bu işletmede neden Frontera, Sunrise gibi alt-orta kalitede şaraplara menüsünde yer verdiği idi ama şarap listesini uzunca incelediğimde şarapların son derece incelikle seçilmiş olduğunu gördum. Herkesin aradığını bulabileceği bir şarap listesi hazırlamışlar.

Uzun lafın kısası ilk intiba her zaman doğru çıkmıyor demek ki.

Rouge olması gerektiği gibi masa sayısını düşük tutmus, menüde de öyle elli çeşit yemek birden yok. Şaraba uyacak yemekler ya da şarküteri çeşitleri var. Biz şarap ile birlikte iki çeşit peynir, chorizo ve prosciutto ısmarladık. Ana yemek olarak da şarap sosunda dana yahni ve entre cote. Dana yahnim minyatür bir Staub tencere içinde geldi, sevimli ve lezzetli bir detay, ben bayıldım. Yemeklere de eşlik olarak kuşkonmaz ve truffe yağlı patates püresi aldık. Şarabı biz soylemeden dekante ettiler, şarküteri bol ve kaliteli idi, servis de bir tek sefer bile aksamadı.

İyi ki Rouge gibi gerçekten bu işi severek yapan yerler var.

Rouge Taksim' deki THY' nin karşısında Lamartin Sokak'ta.
Tel: 212.237-0190

Beyaz Renault 9, Çevirmeler ve Düşündürdükleri

Çevremdeki yakınlarım arasından bir çok insan ehliyetini 6 aylığına kaybetti. Arkadaslarım, hatta babam sadece aksam yemeği ile birlikte aldıkları bir kadeh içki yüzünden şu anda araba kullanamıyorlar.

Öte yandan dün gündüz vakti Çekmeköy' ün en haraketli kavşağında beyaz bir Renault ters yönde üstümüze çıkıyordu. İçine doluşmuş beş cahil utanmasızca devam ettiler.

Şile Yolu' nda istisnasız hergün kaza var, fakat bir gün bile trafik kontrolü görmedim. Birbiriyle yarışan Doblo'lar mı ararsınız, yoksa fren farı yanmayan ama zınk dıye önünüzde duran kamyonları mı, hepsi mevcut, ama bir tek ceza yazan yok. Türkiye' nin en tehlikeli sürücülerini barındıran Bostancı Sahil Yolu, Bebek, Bağdat Caddesi gibi yerlerde ise neredeyse adım başı bir çevirme var.

Bir gün ne olur Şile Yolu, Ümraniye, Beylikdüzü gibi yerlerde araba ile dolaşın ve hangi insanlar trafiğe çıkıyorlar bir bakın, bu ülkenin gerçekleri ile yüzleşin.

Akşam kontrolleri neden sadece bir kesime yönelik? Amaç daha güvenli bir trafik mi yoksa içki içenleri cezalandırmak mı? Tabi ki içkili araba kullanılmasın, sarhoş sürücüler cezalandırılsın ama dürüst olalım, bu işe de politikayı bulaştırmayalım. Dürüst olalım.