24 Ekim 2010 Pazar

Papermoon

Papermoon' a ne yalan soyleyeyim is yemekleri haricinde es dost ile yemek yemek icin gitmedim. Is yemegi olunca da insan yediginden cok konustuklarina odaklaninca pek cok sey kaciriyor.

Bu sefer yari is yari zevk yemegiydi.

Baslangic olarak kendi yaptiklari mozzarella' larinda istedik. Tahminimce manda sutu bulamamalarindan inek sutu ile idare etmek zorunda kalmislardi. Tabi o zaman mozzarella di bufala degil mozzarella fior di latte oluyor. Tad tamamen farkli tabii. Yine de kendilerinin yapmasindan ve taze olmasindan oturu hosuma gitti. Ama Papermoon orada kaldi. Istedigim incik ne sarap sosunu, ne domates ile sarmisagin lezzetini tasiyamayan yavan bir yemek idi. Iddia ediyorum Cafe Clemantine' de cok daha iyisini yari fiyata yersiniz. Sarap her yerde oldugu gibi son derece kazikti. Bir sise Kavaklidere Pendore tam 140 tl, yani 70 euro. Bu fiyata yurt disinda 3 sise daha kaliteli ya da hadi insafli olayim ayni kalitede sarap icebilirsiniz. Ondan sonra soruyorlar, sarap az tuketiliyor diye... Insan kederden icer vallahi... Ama ne yapacaksiniz, Istanbul' da adi cikmis uc bes is yemegi mekani bu hassasiyeti neden tasisin, gunun sonunda herkes kazandigi paraya bakiyor degil mi?

Kisacasi Papermoon iyi servis ve hos bir ambians isteyenlerin, hadi biraz da goruleyim diyenlerin tercih edecegi bir yer. Ama cumartesi aksami romantik, guzel bir yemek yiyelim diyorsaniz daha iyi alternatifler mevcut. Vasata yuklu para vermek istiyorsaniz baska.

Unutmayin, isim her sey demek degil.

22 Ekim 2010 Cuma

Husrev - Yildiz Posta Cad.


Yillarin kurufasulyecisi.

Bugun bir toplantidan cikip ofise donerken onunden iceri daliverdik. Have soguk, uzerimizde sadece bir ceketle cikmisiz, kurufasulye ile yaninda tursu iyi gider diye dusunduk.

Husrev iyi hos ama Suleymaniye'deki asiri tereyagli kurufasulyelere alistigimizdan midir nedir bugun bana biraz lezzetsiz geldi. Ama pilav ne yalan soyleyeyim guzeldi. Sutlac' tan ise sakinin, alelade.

Iki kisi birer pilav&kuru, ustune sutlac, su, cay vs. toplam 45 tl.

20 Ekim 2010 Çarşamba

4 ayda 40,000 mil...

Yaz basindan bu yana surekli seyahatteydim.

Misir, Katar, Belcika, Hollanda, Kuveyt, Hirvatistan, Israil, Ispanya, Italya, Lubnan, Isvicre, Kore, Dubai, tatil icin de bir haftasonu Kos. Dolayisiyla blogu iyice bosladim. Cok guzel yemekler yedim, ozellikle Italya'da Piedmonte'den Toskana' ya kadar neredeyse heryeri dolastim, oglenleri esnaf lokantalari aksamlari ise yine turistik olmayan yerler, yaklasik 20 gune yakin Italya'da gecirdim. Mayis ayinda da 10 gun kadar kalmistik, oldu bir ay. Iskenderiye' de jumbo karides ve gercek kalamarlar, Doha'da yedigim en guzel eksili sarma, Amalfi'de deniz kestaneli tagliatelle, Roma'da iskembe, Lubnan' da labne, Dubai'de masala.

Ama biliyor musunuz, Beylerbeyi'nde Bogaz'a karsi oturup raki balik'in keyfini hic biri vermiyor.

Ama rehavete kapilmak yok, kotuyu yazip iyiyi ovecegiz, ki su guzelim mutfagimizin ve elimizdeki guzelliklerin hakkini verelim.

Hep iki uc

Evet hep iki uctayiz.

Cumartesi aksami Galatasaray'dan sinif arkadasimin oglunun sunnet dugunune giderken bunu dusundum. Trafikte bir saat gecirince insanin gerekli gereksiz bir suru sey dusunmeye zamani fazlasiyla oluyor zaten. Aci cekmeden eglenmeye gidemiyorsunuz. Biz tiril tiril giyinmis Barbaros'tan asagiya inerken Sabanci'nin onunde birisi trafik kazasi gecirmis basinda doktor ve ambulans onu hayatta tutmaya calisiyordu, biz ise acaba yemege gecikecek miyiz endisesindeydik. Yemege geldik, Liman Lokantasi'nin altinda balik avlayanlar, lokanta ise koyu renk takim elbiseler. En egitimli kadin ve erkeklerin radyoda bile turk muzigi dinlemezken calan Serdar Ortac sarkilariyla piste firlamasi. Dunyayi gorsenizde Yeni Cami manzarasinin gozlerinizi yasartmasi. Istanbul'a her dakika kufredip, sonra geri donmek icin dakikalari saymak.

Displacement.