3 Ağustos 2009 Pazartesi

Pandeli - Misir Carsisi

Pandeli' ye girmeden once Yeni Camii' nin yanindan Hayvan Pazarini takip ederek yarim bir yay yapin, sonra Misir Carsisi'na arka kapidan girin. Biraz Misir Carsisi' ni biraz dolasin, Pandeli' ye sonra cikin. Eti bir gun oncesinden marine etmek gibi, yemekten evvel once Eminonu ve Misir Carsisi' nin havasini icinize soluyun, yemege sonra oturun.

Pandeli cok uzun zamandir Istanbul gastronomisinin onemli isimlerinden, yarim yuzyili askin bir zamandir da Misir Carsisi'nin ust katindaki yerinde faaliyette. Iceri girdiginizde yorgun ama elegan bir atmosfer icinde buluyorsunuz kendinizi, hele hele Eminonu ve carsinin kaotik hareketliliginden sonra yukari ciktiginizda bir anda kendinizi rahatlamis hissediyorsunuz. Garsonlarin hic bir seye acelesi yok, nasilsa sadece oglen menusu var, Yeni Camii 400 senedir oldugu yerde, insanlarin kosusturmalari da ayni sekilde.

Yemeklerden oncelikle klasiklesmis patlicanli borek ve kagitta levregi deneyin. Daha evvel bunlari tattiysaniz da tas kebabi, dolma, ya da et yemeklerinden isteyebilirsiniz. Hepsi harika, ama ozellikle levrek enfes. Fiyatlar tuzlu, yemekler 25 lira civarinda, iki kisi ickisiz 100 liraya cikabilirsiniz. Ama fine dining havasinda guzel bir yemek icin deger. Averaj bir yerde dekorasyona bu parayi verecegime gercek bir lokantada yemek yemegi tercih ederim.

Yaklasik onbes senedir Pandeli'ye giderim, menu, garsonlar, icerisinin dinginligi ama en onemlisi lezzetler her sey ayni, degismiyor. Masalar hic bir zaman tam dolmaz, isim yapmis Turk Lokantalarindaki uyduruk turist gruplarini goremezsiniz cunku pahallidir. Tek tuk duzgun kiyafetli yabanci ya da etraf esnafi sessizce mekanin sakinligini bozmadan yemek yerler.

Bulabilirseniz Galata Koprusu' ne bakan bir masada oturmanizi tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder