5 Mayıs 2009 Salı

Gunaydin – Istinye Park

Kasapliktan, kebapciliga, oradan da "steak house" acmaya varan bir gelisme gostermisseniz son kismin biraz daha ozen istedigini goz ardi etmemeniz sart.

Sadece "Nasil pissin?" diye sormak malesef iyi bir etci olmak icin yeterli degil.

Gunaydin Istinye Park' ta iki uc kez farkli etler siparis ettim, ya yanlis pismis, ya lezzetsiz, ya da yanlis hazirlanmis geldiler. Genellikle etin turune gore az pismis ile orta arasi secim yaparim, hic bir zaman iyi pismis et soylemem ama Gunaydin'da keske iyi pismis soyleseydim dedigim zamanlar oldu, en azindan ne gelecegi belli olurdu. Gunaydin belki dry aging' i bir sekilde ogrenmis ama orada kalmis malesef.

Biftegin iyisini uzucu ama sadece yurt disinda yiyebiliyorum; buralarda et tatmamis, secip satin almamis, etin yapisini gormemis olanlari belki Gunaydin bir kac kez daha geri getirebilir ama etten az cok anlayan birisinin ikinci defa gelecegini sanmiyorum. Belki Istinye Park'ta alisveris sonrasi caniniz cok et isterse gidebilirsiniz ama et yemek icin ozellikle gidilmez.

Etler ortalama 35 lira'dan basliyor, ama bana sorarsaniz degmez, hem lezzet acisindan hem de karpuz, taze sogan ve bilumum zerzevata bakarak suni pazar havasi verilmis bir ortamda para harcamak istiyorsaniz siz bilirsiniz; ama agiz tadiyla et yemek istiyorsaniz biraz daha paraya kiyip yine de Sunset’ten sasmayin derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder